Lütfen giriş yapın.
Üye değilseniz sitemizden tam anlamıyla yararlanmak için kayıt ol kısmından üye olunuz.
Üye olduktan sonra e-mail hesabınıza gelen
aktivasyon kodunu tıklamanız yeterlidir.
Ata Sporlarımız 11210


Join the forum, it's quick and easy

Lütfen giriş yapın.
Üye değilseniz sitemizden tam anlamıyla yararlanmak için kayıt ol kısmından üye olunuz.
Üye olduktan sonra e-mail hesabınıza gelen
aktivasyon kodunu tıklamanız yeterlidir.
Ata Sporlarımız 11210

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

       Hoşgeldiniz :
En son ziyaretiniz : Perş. Ocak 01 1970
Mesaj Sayınız : 16


+2
onur pekmezci
ADMİN
6 posters

    Ata Sporlarımız

    ADMİN
    ADMİN
    ADMİN


    Aktiflik Aktiflik :
    Ata Sporlarımız Back_title800 / 999800 / 999Ata Sporlarımız Back_catg2

    Ata Sporlarımız Empty Ata Sporlarımız

    Mesaj tarafından ADMİN Paz Kas. 14 2010, 12:19


    Okçuluk :Ok ve yayı elinize aldığınız an, zaman içinde neredeyse 20 bin yıl öncesine uzanan bir yolculuğa çıkıyorsunuz demektir. Ok ve yay, ilkel insan topluluklarının hayatta kalma mücadelesinde önemli bir rol üstlenmekteydi. Bazı araştırmacılar yayın ilk kez 15.000 yıl önce Afrika2da kullanıldığını düşünmektedirler. Bu süreyi 50.000 yıla kadar çıkaran yazarlar varsa da, genel kabul gören düşünce bunun çok abartılı olduğudur.İslam geleneğine göre ok ve yay Cebrail tarafından Hz. Adem’e, ekinlerini kargalara karşı koruyabilmesi için getirilmiştir. Ancak bilimsel veriler, “İlk İnsan”ın daha ilkel silahlar kullanmış olduğunu ispatlamaktadır.Yayın ilk kez nerede ve ne zaman kullanıldığını belirlemek güçtür, çünkü yayın ana malzemesi ağaçtır ve zamanın aşındırıcı etkisine karşı koyamamaktadır. Mağara duvarlarındaki resimler ipucu vermekten öteye geçmemektedir. Çünkü bu resimlerde arkası tüylerle donatılmış görü? okların, atlatl adı verilen bir tür mızrak fırlatıcısına ait dartlar olması olasılığı yüksektir. Avrupa2da arkeolojik buluntu olarak kayda geçmiş en eski yaylar 1930da Almanya’nın kuzeyinde bulunmuş olan Stellmoor kalıntıları ve Danimarka’daki Holmegaards kalıntılarıdır. Bu iki buluntu, sırasıyla 10.000 ve 8.000 yıl öncesine tarihlenmektedir. Holmegaards’da bulunan tipte yaylar başka arkeolojik buluntularda da ele geçmiş, en genç kalıntılar 4.800 yıl öncesine tarihlendirilmiştir. Her iki yay da Taş Devri’ne ait silahlardır.Zaman içinde yay, önemli bir savaş aracı haline gelmiştir. Ateşli silahlar yayın tahtını sarsana kadar av için de etkili ve aranan silah olma özelliğini korumuştur.Okçuluğun Spor Dalı Olarak GelişmesAteşli silahların gelişmesi ve yaygınlaşmasıyla yay hem Doğuda hem Batıda savaş alanlarından silinmiş, ancak okçuluk zor ve eğlenceli bir spor dalı olarak varlığını korumuş, günümüze kadar çeşitli kollardan gelişimini sürdürmüştür.Okçuluğun Batıda bir spor dalına dönüşmesi, başlangıcı 16. yüzyıla dayanan bir süreçtir. İngiliz kralı VIII. Henry okçuluğun bir spor dalı olarak gelişmesi için girişimde bulunmuş, ilk okçuluk derneği, Guild of St. George, 1537′de, kralın emriyle kurulmuştur. Okçuluk ile ilgili bilginin korunması ve Ingilizler arasında okçuluğa ilginin arttırılması amacıyla, 1545′de Roger Ascham tarafından Toxophillus adlı kitap yayınlanmıştır. 1600′ler boyunca okçuluk dernekleri kurulmuş ve düzenledikleri turnuvalar ile okçuluk bir müsabaka sporu haline getirilmiştir.Kuzey Amerika2da ise ilk göçmenlerin gelmesi ile, Eski Dünya2nın yay yapımı ve okçuluk ile ilgili bilgileri de bu yeni kıtaya taşınmıştır. Kısa zamanda hedef okçuluğu bu kıtada da sevilen bir uygulama haline gelmeye başlamış, 1828′de United Bowmen of Philedelphia adıyla ilk okçuluk derneği kurulmuştur. Amerikan İç Savaşından sonra eski Konfederasyon askerlerinin ateşli silah bulundurmaları yasaklanınca, yay bir av silahı olarak ön plana çıkmıştır. Maurice Thompson’ın The Witchery of Archery (Okçuluğun Büyüsü) adlı kitabı yazmasını takiben, okçuluğa olan ilgi ülkede hızla büyümüş, 1879′da National Archery Association (Milli Okçuluk Birliği) kurulmuş ve müsabakalar düzenlemeye başlamıştır. Field Archery (saha okçuluğu) denilen ve avlanma koşullarını simule eden bir tür hedef okçuluğunun ortaya çıkması ve yay ile avlanmanın giderek yaygınlaşmasıyla, 1939′da National Field Archery Association (Milli Saha Okçuluğu Birliği) kurulmuştur1904′ten itibaren Olimpiyat Oyunlarında bayanlar müsabakaları da eklendi. Fotoğraf, 1908′deki karşılaşmalarda çekilmiştir.Okçuluk Olimpiyatlara resmi olarak ilk kez 1900 Paris Olimpiyat Oyunları ile girmiştir. Bunu takiben 1904 St. Louis ve 1908 İngiltere Olimpiyatlarında yer alan okçuluk, 1920′de Belçika’da düzenlenen Olimpiyatlara kadar bir daha görülmemiştir. Bundan sonraki 52 yıl boyunca, ikinci bir ortadan kayboluş yaşanmıştır.Müsabakaya yönelik okçuluğu bir düzene oturtabilmek için, Polonyalı okçular 1930′larda uluslararası bir oluşum meydana getirmenin peşine düşmüşler, bu uğraşların sonunda Federation Internationale de Tir A LArc (Uluslararası Ok ve yay Federasyonu), bilinen kısaltmasıyla FITA kurulmuştur. FITA evrensel kurallar tespit etmiş ve Olimpiyat Oyunları dahil olmak üzere bir çok spor organizasyonunda yer alacak okçuluk disiplinleri geliştirmiştir. Okçuluk, 1972′de tekrar Olimpiyat Oyunlarına dahil olmuştur.Ok ve yay tasarım ve imalatında, kullanılan materyaldeki ve onu işleyen teknolojideki gelişmeler sonucunda, yayın atış hassasiyeti hatırı sayılır derecede artmıştır. Bu da, okçuluğa duyulan ilginin artmasına sebep olmuştur. Ancak bu gelişmeler, okçuluğun modern materyal ve teknolojiye bağımlı hale gelmesine sebep olmuştur. Yine de, primitif malzemeye dayalı geleneksel okçuluk uygulamaları sınırlı bir kitle tarafından sürdürülmüştür. Japonya, Kore, Moğolistan gibi ülkeler kültürlerinin birer parçası olan geleneksel okçuluk stillerini ve ilgili malzemenin yapılmasına yönelik bilgiyi korurlarken, geleneksel okçuluğun önemli bir ayağı da, ABD’nde ortaya çıkmıştır ve bütün dünyada hızla sempatizan bulmaktadır.Türk geleneksel okçuluğu ise maalesef tarihe karışmıştır ve bu konu ile ilgili bilginin korunması için acil entellektüel yardım ve çaba gerekmektedir. Konu tamamen öksüz ve yetim bırakılmamışsa da, yapılan araştırma ve yayın çok azdır. Yeni nesillerin konuya ilgisi azdır, ilgisi olanlar da maalesef yeterli bilgiye sahip değildir. Günümüzde, yurdumuzda uygulanan okçuluk da stil, malzeme ve bilgi açısından tamamen Batılıdır.
    onur pekmezci
    onur pekmezci
    ÜYE
    ÜYE


    Aktiflik Aktiflik :
    Ata Sporlarımız Back_title430 / 999430 / 999Ata Sporlarımız Back_catg2

    Ata Sporlarımız Empty Geri: Ata Sporlarımız

    Mesaj tarafından onur pekmezci Perş. Kas. 25 2010, 13:27

    teşekkürler
    ahmet korkmaz
    ahmet korkmaz
    ÜYE
    ÜYE


    Aktiflik Aktiflik :
    Ata Sporlarımız Back_title200 / 999200 / 999Ata Sporlarımız Back_catg2

    Ata Sporlarımız Empty Geri: Ata Sporlarımız

    Mesaj tarafından ahmet korkmaz Ptsi Ocak 10 2011, 22:25

    çok sağol bilgi için çok önemli sporlarımızdan bir tanesi bence
    tolga varan
    tolga varan
    ÜYE
    ÜYE


    Aktiflik Aktiflik :
    Ata Sporlarımız Back_title249 / 999249 / 999Ata Sporlarımız Back_catg2

    Ata Sporlarımız Empty Geri: Ata Sporlarımız

    Mesaj tarafından tolga varan C.tesi Şub. 19 2011, 11:33

    eline sağlık
    SAMİ KIZIL
    SAMİ KIZIL
    MODERATÖR


    Aktiflik Aktiflik :
    Ata Sporlarımız Back_title207 / 999207 / 999Ata Sporlarımız Back_catg2

    Ata Sporlarımız Empty Geri: Ata Sporlarımız

    Mesaj tarafından SAMİ KIZIL Salı Haz. 14 2011, 13:29

    paylaşım için sağol
    levent boyacı
    levent boyacı
    ÜYE
    ÜYE


    Aktiflik Aktiflik :
    Ata Sporlarımız Back_title145 / 999145 / 999Ata Sporlarımız Back_catg2

    Ata Sporlarımız Empty Geri: Ata Sporlarımız

    Mesaj tarafından levent boyacı Cuma Kas. 11 2011, 21:54

    bilgi için sağol

      Forum Saati Paz Nis. 28 2024, 13:17